Arabalar artık hayatımızın vazgeçilmezleri arasında. Son 20-30 yıllık bir zaman diliminde otomobil nüfusu patlama noktasına geldi diyebiliriz. Öyle ki sokağımızda arabamızı park edeceğimiz küçük bir aralık bulmak, piyangodan amortiyi yakalamak gibi bir şey oldu. Artık herkesin arabasıyla arasında birkaç sokak mesafe var. Bu durum arabasını çok seven, onu her zaman gözünün önünde görmek isteyenler için biraz zor gelebilir. Çünkü öyle insanlar var ki, arabasıyla arasına hiç kimse giremez. Onu bir oto yıkamacıya bile götürmeyip, bir kova köpüklü su hazırlayıp, elleriyle saatlerce bakımını yapan insanlar biliriz. Ne var ki onca titizliğe ve özene rağmen arabanın iç bakımını (suyunu, yağını, antifirizini, akü bakımını hatta rot balans ayarlarını) ihmal edenler de olabiliyor. Belki de çıktığı bir seyahatte, tam her şey yolunda derken, yolda arabasıyla kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor.Diyelim ki arabanızın motoru arızalandı, aküsü bitti ya da lastik patladı. Belki de hiç anlamayacağımız bazı noktalarında arızalar oluştu. Peki, böyle bir durumla karşılaşınca ne yaparsınız? Yolda kaldınız ve arabanızın neden yolda kaldığı konusunda hiçbir fikriniz yok.